Kaş laminasyonu, kaşların düzleştirilmesi ve kıl köklerine dikey bir yönlendirme sağlayarak pürüzsüz bir kaş görünümü elde etmek için tercih edilen bir uygulamadır. Bu yöntem, ince kaşları kalınlaştırmak ve düzeltmek amacıyla yapılır. Kaşlar uzun ve kalın bir kirpik yapısı gibi birbirine yapıştırılarak uygulanır. Aynı zamanda kaşları daha koyu hale getirmek için yarı kalıcı bir boya uygulaması içerir. Son nesil güzellik uygulamaları arasında bulunan kaş laminasyonu, eksik olan kaş kıllarını doldurarak ve kalınlaştırarak doğal bir kaş görünümü yaratmayı amaçlar. Özel malzemeler kullanılarak kişiye özgü olarak uygulanabilen bu yöntem, daha dolgun ve genç görünen kaşlar elde etmek isteyenler için idealdir. Son zamanlarda popülerliği hızla artan kaş laminasyonu uygulaması, güzellik rutinlerinin vazgeçilmezlerinden biri haline gelmiştir.
Kaş Laminasyonu Nedir?
Kaş laminasyon işlemi, kaşların yapısını değiştirerek yeni bir şekil ve hacim kazanmaya yardımcı olan etkili bir yöntemdir. Bu özel işlem, iç bölgesinde kıvrılan sert dokudaki kıl kökleriyle karakterize edilen, kısa ancak yoğun kaşları düzgün bir şekilde düzenlemeye katkıda bulunur. Böylece kaşlar, istenen görünümü elde etmek için daha düzgün ve şekilli hale getirilir.
Kaş Laminasyonu Uygulaması Nasıl Yapılır?
Kaş laminasyon işlemi belirli adımlar izlenerek gerçekleştirilir. İşlem, ilk olarak kaşların temizlenmesi ile başlar. Kaşlar, makyaj ve kirin iyice temizlenmesiyle hazırlanır, ardından yağlanma kontrol edilir. Daha sonra, kişinin tercih ettiği kaş şekline göre yapıştırıcı kullanılarak kaşlar sabitlenir. Kaşların şeklinin oturması için iki farklı solüsyon yardımı kullanılarak belirli bir süre beklenir. Son adımda ise isteğe bağlı olarak kaşların renklendirilmesi yapılabilir.
Kaş Laminasyonu Kalıcılığı
Kaş laminasyonu ortalama bir saat kadar sürer. Uygulamanın kaşlardaki kalıcılığı kişiden kişiye farklılık gösterir. Genellikle 6-8 hafta arasında kalıcılığa sahiptir. Kaş laminasyonu işleminden sonra kaşlar dolgun, düzenli ve doğal bir görünüm kazanırken aynı zamanda yüzü daha canlı ve genç gösteren botoks etkisi yaratır.
Kaş Laminasyon İşlemi Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?
Kaş laminasyonu, kaşlarınıza istediğiniz şekli vermenin etkili bir yoludur. Ancak işlem sonrası kaşlarınızın uzun süre güzel görünmesi için bakımına dikkat etmek önemlidir. İşte kaş laminasyon işlemi sonrası dikkat etmeniz gereken önemli adımlar;
İlk 24 Saat Boyunca İşlem Bölgesine Su Değdirmeyin: Kaş laminasyonu işlemi sonrası kaşlarınıza su değmemesi gerekmektedir. İlk 24 saat boyunca yüzünüzü yıkarken kaşlarınıza su temasını engellemeye özen gösterin. Su, işlem sonrası kaşlarınızın şeklini bozabilir.
Kaşlarınızı Düzenli Olarak Fırçalayın: Kaş laminasyon işleminden sonra kaşlarınızı düzenli olarak fırçalayarak şekillerini koruyabilirsiniz. Bunun için özel bir kaş fırçası veya tarak kullanabilirsiniz. Bu, kaşlarınızın düzgün ve düzenli görünmesine yardımcı olur.
İlk 24 Saat Boyunca Kozmetik Ürünleri Kullanmayın: Kaş laminasyon uygulamasından sonraki ilk 24 saat boyunca kaşlarınıza kozmetik ürünler uygulamamaya özen gösterin. Makyaj veya kaş ürünleri kullanımı işlemin etkisini azaltabilir veya kaşlarınıza zarar verebilir.
Nemlendirici Kullanın: Kaş laminasyon işleminden sonraki ilk 24 saat boyunca aşırı sıcaktan kaçınmalısınız. Ancak bu süre sona erdikten sonra, kaşlarınızı nemlendirici ürünlerle beslemek önemlidir. Kaşlarınızın sağlıklı ve parlak görünmesi için uygun bir kaş yağı veya nemlendirici kullanabilirsiniz.
Güneş Işığından Kaçının: Kaş laminasyonu işleminden sonra kaşlarınızın güneş ışığına maruz kalmasını önlemelisiniz. Güneşin zararlı UV ışınları kaşlarınızın renk kaybetmesine veya zayıflamasına neden olabilir. Mümkünse güneşe çıkarken şapka veya güneş gözlüğü kullanarak kaşlarınızı koruyun.
Kaşlarınızı Doğru Şekilde Temizleyin: Kaş laminasyon işleminden sonra kaşlarınızı doğru bir şekilde temizlemek oldukça önemlidir. Ancak agresif temizlik ürünleri veya aşırı sürtünerek temizlemeden kaçınmanız gerekmektedir. Hafif bir temizleyici ve nazik bir dokunuşla kaşlarınızı temizleyin.
Kaş Laminasyonu Kimler İçin Uygundur?
Kaşlarını yanlışlıkla fazla alarak inceltenler
Kaşlarında simetri sorunu yaşayanlar
Doğal yönünden saparak zor şekillendiren, sert kaş yapısına sahip olanlar
Kısa ve düz kaşlara sahip olup istedikleri dolgun görünümü elde edemeyenler
Kaşları aşağı doğru sarkık görünenler
İçe doğru kıvrılan ve sert dokulu kaşlara sahip olanlar
Kaş Laminasyonu Fiyatları
Kaş laminasyonu fiyatları, tamamen uygulanacak işlemin özel gereksinimlerine bağlı olarak çeşitlilik gösterebilir. Kaş laminasyon, kaşlara muhteşem bir görünüm kazandırmak için özel bir teknik olarak bilinir. Bu teknik, kaşların durumuna veya kalınlığına göre farklı işlemler yardımı ile de yapılmaktadır.
Profesyonel kalıcı makyaj, cilt bakımı, bölgesel incelme, epilasyon, selülit onarımı gibi güzellik ve bakım uygulamalarına en iyi hizmet karşılığında faydalanmak istiyorsanız sizleri de en iyi güzellik merkezi olan Neslim Güngen Güzellik Merkezi’ne bekliyoruz.
Güzellik ve cilt bakımı, herkesin kendine özgü ihtiyaçlarını karşılayan özel bir yaklaşım gerektirir. Çevresel faktörler, yaş, genetik yapı ve yaşam tarzı gibi birçok etkenin birleşimi sonucunda farklı cilt tipi ortaya çıkar. Her bir cilt tipi, özel ihtiyaçlara ve bakım gereksinimlerine sahiptir. Peki, hangi cilt tipine sahipsiniz? Cilt tipinizi doğru bir şekilde tanımak, uygun cilt bakım ürünlerini seçmek ve cildinizi sağlıklı ve parlak tutmak için ilk adımdır. Yazımız sizlere farklı cilt tiplerini tanımanıza yardımcı olacak ve her cilt tipi için önerilere ulaşma imkânı sağlayacak. Cilt bakımı bir sanattır ve doğru tekniklerle her cilt tipine en iyi bakımı sağlayabilirsiniz. Şimdi, cilt tipinizi belirlemek ve en iyi sonuçları elde etmek için adım adım rehberimize başlayalım.
Cilt Tipinin Belirlenmesindeki Etkenler Nelerdir?
Cilt tipleri, her bireyde farklılık gösteren bir durumdur. Cildin kendine özgü yapısı vardır ve her cilt kendine özgüdür. Özellikleri, ihtiyaçları ve problemleri birbirinden farklıdır. Cilt tipinin belirlenmesinde en önemli etkenlerden biri, ciltteki yağ ve sebum üretimidir. Bununla birlikte ise cilt tipini etkileyen diğer faktörler arasında yaş, genetik faktörler ve cinsiyet gibi etkenler bulunur. Ayrıca hava koşulları da cilt tipini etkiler. Rüzgar, nem ve sıcaklık gibi dış etkenler cildin yapısını zamanla değiştirebilir faktörler arasındadır.
Cilt tipleri genellikle 5 temel kategoride incelenir ve cilt bakımı için doğru yaklaşımı belirlemek için cilt tipinizi bilmek önemlidir. Her cilt tipi farklı bir bakım rutini gerektirir. Ayrıca, cilt tipinin bilinerek hangi ürünlerin kullanılması gerektiği de daha iyi anlaşılması sağlanır. Kısacası pürüzsüz ve sağlıklı bir cilde sahip olmak istiyorsanız cildinizi tanımanız oldukça önemlidir.
Cilt Tipleri Çeşitleri
Cilt sağlığı ve güzelliği herkesin öncelikli konularından biridir. Ancak, her cilt aynı değildir ve farklı ihtiyaçlara sahiptir. Bu nedenle, cilt tipinizi tanımanız, doğru bakımı uygulamanızın ilk adımıdır. Gelin birlikte cilt tipiçeşitlerine bakalım.
1.Normal Cilt
Cilt bakımı dünyasında normal cilt tipi, adından da anlaşılabileceği gibi, adeta bir mükemmel denge örneği olarak kabul edilir. Sebum (yağ) oranları ideal seviyede dengeli, gözeneklerin büyüklüğü neredeyse mükemmel, esneklikleri ise kıskandırıcıdır. Ancak, bu özellikler normal cilt tipinin herhangi bir bakıma ihtiyaç duymadığı anlamına gelmez.
Normal ciltlerin sahip olduğu en göze çarpan özelliklerden biri, sağlıklı ve aydınlık bir görünüme sahip olmalarıdır. Makyajın altına gizlenmesi gereken lekeler veya kusurlarla uğraşmak zorunda kalmadan, doğal güzellikleri ile parlayabilirler. Ayrıca, normal cilt tipine sahip olanlar yaşlanma belirtileri konusunda da şanslıdır. Kırışıklıklar ve ince çizgiler diğer cilt tiplerinde daha erken ortaya çıkarken, normal ciltlerde bu belirtiler daha geç ve hafif şekillerde görülür.
Eğer normal bir cilt yapısına sahipseniz, şanslı olduğunuzu unutmayın. Ancak bu, cildinizin tamamen bakımsız olabileceği anlamına gelmez. Doğanın size bahşettiği bu mükemmel dengeyi korumak ve cildinizi sağlıklı tutmak için düzenli bir bakım rutini benimsemek önemlidir. İşte normal cilt bakımının temel taşları:
Temizlik: Cildinizi nazik bir temizleyici ile her gün temizlemek, cilt üzerinde biriken kir ve yağın atılmasına yardımcı olur. Kimyasal içerikli sert temizleyicilerden kaçının ve cildinizi tahriş etmeyin.
Nemlendirme: Normal ciltlerin de nemlendirmeye ihtiyacı olduğunu unutmayın. Hafif, su bazlı bir nemlendirici ürün kullanarak cildinizi düzenli olarak nemlendirin. Güneş koruyucu içeren bir ürün tercih ederek cildinizi UV ışınlarının zararlarından koruyun.
Beslenme ve Su: Sağlıklı bir cilt için içsel bakım da önemlidir. Bol su içmek ve cilt dostu yiyecekler tüketmek, cildinizin genel sağlığını destekler.
Düzenli Bakım: Haftada bir veya iki kez hafif bir peeling uygulayarak ölü cilt hücrelerini temizleyin ve cildinizi canlandırın.
2.Kuru Cilt
Kuru cilt tipine sahip olanlar, yağlı cilt tipi ile zıt bir deneyime sahiptir. Kuru cilt tipi, ciltteki nem kaybının ana sebebidir ve bu nem kaybı, cildin esnekliğini kaybetmesine yol açar. Sonuç olarak, kuru ciltler genellikle gergin ve kaba bir görünüme sahiptir. Ciltteki bu gerginlik, kaşıntıları da beraberinde getirebilir. Hatta bazen kaşınmaması durumunda bile kuru ciltlerde dökülmeler ve pullanmalar meydana gelebilir. Bu, cilt yüzeyinde çatlakların sıkça görüldüğü bir durumu da beraberinde getirir. Özellikle kış aylarında, çatlakların sayısı ve derinliği artabilir. Hatta bu çatlaklar kanayabilir ve acı verebilir.
Kuru cilt tipinin en belirgin özelliği, diğer cilt tiplerinden daha az sebum üretmesidir. Sebum, cildin yağını üreten bir madde olup, kuru ciltlerde bu madde oldukça azdır. Bu nedenle, kuru bir cilde sahipseniz, cildinizin kırışıklıklara daha yatkın olduğunu unutmamanız önemlidir. Kırışıklıklar, kuru ciltlerde daha erken yaşta ortaya çıkabilir. Ayrıca kuru ciltler, çevresel faktörlere karşı daha hassas bir tepki gösterebilir. Özellikle soğuk hava ve sıcak hava, kuru ciltler üzerinde hızlı etkiler oluşturabilir. Kısa süre içinde soğuk yanığı veya güneş yanığı riski artabilir. Bu nedenle, kuru ciltlere sahip olanlar dışarıya çıkarken ciltlerini iyi bir şekilde korumalıdır.
3.Yağlı Cilt
Yağlı cilt, cildin aşırı sebum üretmesi nedeniyle ortaya çıkan bir cilt tipidir. Sebum, cildin doğal nem dengesini koruyan bir yağ türüdür. Ancak bazen bu dengesizleşebilir ve sonuç olarak yağlı bir cilt tipiyle karşı karşıya kalabiliriz. Yağlı ciltler, parlak bir görünüm ve zaman zaman sürekli bir kirli his ile karakterizedir.
Sebumun Rolü ve Aşırı Üretimin Nedenleri
Cilt, dış etkenlere karşı bir koruma mekanizması olarak sebum üretir. Sebum, cildin nemini korur ve dışarıdan gelen zararlı maddelere karşı bir bariyer oluşturur. Ancak cilt nem dengesi bozulursa, cilt daha fazla sebum üretir. Bu da yağlı cilt tipinin temel nedenidir. Eğer cildiniz yeteri kadar nemli değilse, cilt daha fazla yağ üretir ve sonuç olarak cilt yüzeyi parlak ve yağlı görünür.
Yağlı Ciltler İçin İlk Adım: Cilt Temizliği
Yağlı cilt tipine sahipseniz, cilt temizliğine özel bir önem vermelisiniz. Bu, cilt yüzeyinde biriken fazla yağı uzaklaştırmak için kritik bir adımdır. Günde en az iki kez cildinizi nazikçe temizleyerek ciltte biriken fazla yağı ve kirleri gidermek mümkün. Su bazlı temizleyiciler, yağlı ciltler için idealdir çünkü aşırı kuruluk yaratmadan temizlerler.
Özel Bakım Rutini ile Yağlı Cildinizi Kontrol Altına Alın
Yağlı ciltler için tasarlanmış yüksek nem içeriğine sahip ürünler, cildin nem dengesini yeniden sağlamak için önemli yer tutar. Hafif, su bazlı nemlendiriciler ve yağsız güneş koruyucular, yağlı ciltler için mükemmel bir seçenektir. Ayrıca haftada bir veya iki kez kullanabileceğiniz cilt maskeleri yağlı cilt sorunlarına yardımcı olabilir.
Yağlı Ciltlerin Değişim Yolculuğu
Unutmayın ki yağlı bir cilt tip çeşidi sadece bir başlangıç noktasıdır ve doğru ürünler ve uygulamalarla kontrol altına alınabilir. Sabır ve düzenli bakım, yağlı cildinizi zamanla daha dengeli hale getirebilir. Cilt bakım rutininizi gözden geçirin ve yağlı cildinizi sevgiyle besleyin.
4.Karma Cilt
Karma cilt tipi, cilt bakımının en karmaşık ve zorlu türlerinden biridir. Tıpkı adından da anlaşılabileceği gibi karma cilt tipi, cilt özelliklerinin iki farklı kutupta bulunduğu bir türdür. Bu cilt tipinde, alın, burun ve çene gibi bölgeler, yağlı bir cilde sahipken, yanaklar, göz çevresi ve çene altı gibi bölgeler normalden kuruya dönük bir eğilime sahiptir. İşte karma cilt tipinin özellikleri ve bu özelliklere uygun ipuçları;
Temizlik: Karma ciltler için doğru temizlik rutini önemlidir. Yağlı T bölgesindeki fazla yağı kontrol etmek için hafif bir temizleyici kullanabilirsiniz. Ancak, U bölgesindeki kuruluğu arttırmamak için mümkünse sabun içermeyen bir temizleyici tercih edin.
Hafif Bir Tonik: Tonik, cildin pH dengesini düzeltmek için önemlidir. Karma ciltler için alkolsüz ve hafif tonikler, cildin her iki bölgesine de uygun olacaktır.
Nemlendirme: Karma ciltler için uygun nemlendiriciyi bulmak zor olabilir. T bölgesi için yağsız bir nemlendirici, U bölgesi için ise daha yoğun bir nemlendirici kullanabilirsiniz. Alternatif olarak, nemlendiriciyi T bölgesine hafifçe ve U bölgesine daha yoğun bir şekilde uygulayabilirsiniz.
Güneş Koruma: Güneş koruyucu kullanımı karma ciltler için vazgeçilmezdir. Hem yağlı hem de kuru bölgelerinizi güneşin zararlı etkilerinden korumak için geniş spektrumlu bir güneş kremi kullanın.
Leke Kontrolü: Karma ciltler, leke oluşumuna daha yatkındır. Bu nedenle, cilt bakım rutininize leke karşı ürünler eklemek önemlidir. Leke önleyici bir serum veya krem kullanarak bu sorunu kontrol altına alabilirsiniz.
5.Hassas Cilt
Hassas cilt tipine sahip olanlar, cilt bakımına özel bir özen göstermeleri gerekmektedir. Hassas cilt nazik bir cilt tipi olarak tanımlanır ve dış etkilere karşı oldukça hassastır. Peki hassas ciltlerin özellikleri nelerdir ve bu cilt tipini nasıl en iyi şekilde koruyabilirsiniz?
Hassas Ciltlerin Özellikleri
Hassas cilt, diğer cilt tiplerinden farklı olarak bazı belirgin özelliklere sahiptir;
Dış Etkilere Hassasiyet: Hassas ciltler, sıcaklık değişiklikleri, rüzgar, nem eksikliği ve UV ışınları gibi dış etkilere karşı son derece hassastır. Bu faktörler cildi kolayca tahriş edebilir ve kızarıklıklara, kuruluğa ve hatta kaşıntılara neden olabilir.
Stres Tepkisi: Stres, hassas ciltler üzerinde belirgin bir etki yaratan bir faktördür. Stres altındayken cilt, daha fazla hassasiyet gösterebilir ve reaksiyonlarını arttırır. Bu nedenle stres yönetimi, hassas cilt bakımının önemli bir parçasıdır.
Hızlı Tepki: Hassas ciltler, dış etkilere hızlı ve belirgin tepkiler verme eğilimindedir. Bir anda ciltte kızarıklık veya gerginlik oluşur. Bu, hassas cilt tipini ayırt eden belirgin bir özelliktir.
Hassas Cilt Bakımı
Hassas ciltlere sahipseniz, cilt sağlığınızı korumak için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz;
Nazik Temizlik: Hassas ciltleri tahriş etmemek için nazik temizleyiciler kullanın. Parfüm içermeyen ve alkolsüz ürünlerin kullanımı tercih edilmelidir. Cildi sertçe ovalamaktan kaçının.
Nemlendirme: Hassas ciltler için özel olarak formüle edilmiş nemlendiriciler kullanın. Bu ürünler, cilt bariyerini güçlendirmeye yardımcı olur ve nem dengesini korur.
Güneş Koruması: UV ışınları, hassas ciltler için oldukça zararlıdır. Güneşin zararlı ışınlarından koruyucu ürünler kullanarak cildinizi koruyun.
Profesyonel Bakım: Cilt hassasiyetini yönetmek için profesyonel bakım ürünlerini düzenli olarak kullanın.
Buz Epilasyon Kalıcı Olarak Tüylerden Kurtulmayı Sağlar mı?
İstenmeyen tüylerden kurtulmanın profesyonel yöntemlerinden birisi buz epilasyon uygulamasıdır. Buz lazer epilasyon başlığı, tüylerin kök yapılarına doğrudan etki ederek istenmeyen tüylerin kalıcı olarak kaybolmasını sağlar. Kıl köklerinin farklı aşamalarda olması sebebi ile belirli aralık ve seanslarla tekrarlanması gerekir. Bu nedenle kıl köklerinin aktif olduğu dönemde buz epilasyon uygulanmalıdır. Buz epilasyon işlemi dinlenme veya dökülme aşamasındaki kıl köklerine etki etmez. Bu yüzden ortalama 6 haftada bir seanslar tekrarlanır. Uzmanlar tarafından yapılan seans aralıkları ile birlikte kıl kökleri aktif döneme geçtikçe tüylerin kalıcı olarak yok edilmesi sağlanır. Epilasyon yapılan bölgedeki tüylerin tamamı yok edilene kadar seanslara devam edilmesi oldukça önemlidir.
Buz Lazer Hangi Bölgelere Uygulanır?
Diode buz lazer epilasyon uygulaması profesyonel bir işlem olduğu için hassasiyetin yüksek olduğu bölgelerde bile rahatlıkla epilasyon konforu sağlar. Vücuttaki tüm bölgelerde rahatlıkla uygulanan lazer epilasyon işleminin uygulandığı bölgeler şunlardır;
Göğüs Bölgesi: Erkekler için özellikle göğüs bölgesindeki tüyler çoğu zaman rahatsız edici olabilir. Buz epilasyonu, göğüs bölgesindeki istenmeyen tüyleri konforlu bir şekilde ve kalıcı olarak yok eder.
Tüm Kol: Kollarınızdaki tüylerden kalıcı olarak kurtulmak istiyorsanız, buz epilasyonu işlemini kolaylıkla tercih edebilirsiniz.
Yüz: Yüzdeki istenmeyen tüyler, birçok insan için görünüm problemi oluşturur. Buz epilasyonu, yüzdeki tüyleri kökten olarak temizlerken cildi tahriş etmez, böylelikle pürüzsüz bir yüz görünümüne kavuşabilirsiniz.
Sırt Bölgesi: Sırttaki tüyler özellikle erkekler için rahatsız edici bir durumdur. Buz epilasyonu ile sırt bölgesindeki tüyleri etkili bir şekilde temizler ve pürüzsüz bir görünüme kavuşturabilirsiniz.
Bikini Bölgesi: Bikini bölgesindeki tüylerden kurtulmak, yaz aylarında veya plaj tatillerinde oldukça önemlidir. Buz epilasyonu, hassas bikini bölgesinde bile güvenle kullanılabilir bir işlemdir.
Tüm Bacak: Bacaklardaki istenmeyen tüylerden kurtulmanın en etkili yollarından birisi olarak buz epilasyonu işlemi kullanılır. Hem alt bacaklar hem de üst bacaklar için uygundur ve pürüzsüz, ipeksi bir cilt elde etmenizi sağlar.
Karın ve Göbek Bölgesi: Karın ve göbek bölgesindeki tüylerden kurtulmak için buz epilasyonu tercih edilebilir bir uygulamadır. Bu bölgeye uygulana buz epilasyonu ile düzgün bir karın bölgesi elde edebilirsiniz.
Koltuk Altı Bölgesi: Koltuk altındaki tüylerden kurtulmak, hijyenik ve estetik bir tercih olarak en çok uygulanan işlemlerdir. Buz epilasyon, koltuk altı bölgesindeki tüyleri hızlı ve etkili bir şekilde temizler.
Buz Epilasyon Fiyatları
Diğer epilasyon uygulamalarındaki gibi buz lazer epilasyon fiyatları da yapılması gereken seans sayısına göre değişkenlik gösterebilmektedir. Kişinin cilt tipi ve kıl kökü yapısı farklı olduğundan ihtiyaç duyulan seans sayısı kişiden kişiye değişebilir. Örneğin daha açık renkli kıl köklerine sahip kişiler için daha uzun süreli seanslar gerekebilmektedir. Benzer şekilde açık tenli kişilerin cildi daha hassas olabilir, bu nedenle lazer işlemi daha düşük enerji seviyeleriyle başlayabilir, bu da seans sayısının uzamasına neden olur. Bu nedenle fiyatlar kişisel faktörleri göz önüne alınarak belirlenir. Buz lazer fiyatları birçok farklı faktöre bağlı olarak değişebilir. İşte bunlardan bazıları;
Tedavi Alanı: Buz epilasyon fiyatları, tedavi edilmesi gereken alanın büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir. Küçük bölgeler genellikle daha uygun fiyatlıdır, ancak büyük bölgeler daha fazla seans böylece daha fazla maliyet gerektirebilir.
Cilt ve Tüy Tipi: Cilt rengi ve tüy rengi, buz epilasyonun maliyetini doğrudan etkiler.
Bölgenin Coğrafi Konumu: Buz epilasyon fiyatları coğrafi konuma göre değişebilir. Büyük şehirlerdeki klinikler genellikle daha yüksek fiyatlarla hizmet verirken, küçük kasabalarda fiyatlar daha uygun olabilir.
Klinik Seçimi: Kullandıkları ekipman, tecrübe seviyeleri ve kliniklerin itibarı gibi faktörler, buz epilasyon fiyatlarını etkiler.
Buz Lazer İşleminde Neden Neslim Güngen Güzellik Merkezi?
Neslim Güngen Güzellik Merkezi, buz lazer epilasyon uygulaması konusunda profesyonel hizmetler sunmaktadır. Uzman kadrosu ile birlikte diode epilasyon sürecinizi ve seanslarınızı en detaylı şekilde planlar ve sizlere sunar. Profesyonel olarak buz lazer epilasyon uygulamasında ilk olarak cilt tipi ve kıl kökünüzün analizi yapılır. Bu analiz doğrultusunda istenmeyen tüylerinizden kurtulmak istediğiniz bölgeye kaç seans işlem uygulanacağı belirlenir. Böylelikle tüylerinizden profesyonel bir şekilde kurtulabilirsiniz.
Güzellik ve bakım dünyasında devrim niteliğinde bir teknoloji olan buz lazer epilasyon, istenmeyen tüylerden kalıcı olarak kurtulmanın en etkili yollarından biridir. Ancak bu işlemi yaptırırken doğru merkezi seçmek, sonuçların başarılı olmasında kritik bir faktördür. İşte neden buz lazer epilasyon işleminiz için güzellik merkezimizi tercih etmelisiniz konusunda bazı önemli nedenler;
Deneyim ve Uzmanlık: Güzellik merkezimiz, buz lazer epilasyon konusunda deneyimli ve uzmanlaşmış bir ekip tarafından hizmet vermektedir. Tecrübeli personelimiz, cilt tiplerine ve tüy renklerine uygun en iyi tedavi planını belirlemek konusunda size yardımcı olacaktır.
Güncel Teknoloji ve Ekipmanlar: Teknoloji sürekli olarak gelişmektedir, bu nedenle güzellik merkezimiz en son buz lazer epilasyon teknolojisini kullanmaktadır. Bu, daha etkili ve en az acı hissi veren bir deneyim sunar.
Kişiye Özel Tedavi Planları: Her bireyin cilt tipi ve ihtiyaçları farklıdır. Güzellik merkezimiz, size özel bir epilasyon planı oluşturarak sonuçların hızlı ve etkili olmasını sağlar. Ayrıca, cilt hassasiyetinizi ve reaksiyonlarınızı dikkate alır.
Hijyen ve Temizlik: Sağlığınız ve güvenliğiniz bizim için önceliklidir. Güzellik merkezimiz, yüksek hijyen standartlarına sahip olup tüm ekipmanları ve alanları düzenli olarak sterilize eder.
İşlem Sonrası Destek: Buz lazer epilasyon işlemi sonrasında cilt bakımı ve rehberlik gerekebilir. Güzellik merkezimiz, işlem sonrası sürecinizde size destek sağlamak için daima hizmetinizde olacaktır.
Neslim Güngen’in sıfırdan zirveye uzanan yolculuğunu kaleme aldığı Zorla Güzellik Olur kitabı D&R raflarındaki yerini aldı. Turkuvaz Medya aracılığıyla Daha Kitap’tan çıkan Zorla Güzellik Olur‘un lansmanı da geçtiğimiz gün Galataport D&R’da gerçekleşti.
Basın, sanat dünyası ve Güngen’in yakın çevresinin davetli olduğu lansmanda, hayranları yine de Neslim Güngen’i yalnız bırakmadı ve imza almak için sıraya girdi. 11 Eylül’de ilk baskıya giren kitabın stokları 3 günde tükendi ve ikinci baskıya gidildi. Neslim Güngen’in sevenlerinden büyük bir ilgi gören kitap, hem bir başarı hikayesi hem de kişisel gelişim kitabı özelliği taşıyor. D&R kişisel gelişim kitabı olarak çok satanlar arasına giren Zorla Güzellik Olur hakkında Neslim Güngen,
“Benim bebeğim gibi. Kimseye anlatmadığım şeyleri, kitapta sevenlerimle paylaştım. Kitabı kadınlara ilham vermek, onlara umut olmak için yazdım. Güçlü kadınlara dokunabilirsem ne mutlu bana” açıklamasında bulundu. D&R kişisel gelişim kitabı olarak tüm D&R mağazaları ve internet üzerinden satın alabilirsiniz. Güngen’in 14 Eylül’de kitapla aynı ismi taşıyan şarkısı da çıktı.
Neslim Güngen’in Zorla Güzellik Olur şarkısını da aşağıdan dinleyebilirsiniz;
Cilt Elastikiyeti: Genç ve Sağlıklı Bir Cilt İçin Sırlar
Cilt elastikiyeti, sağlıklı bir cilt için kritik bir faktördür. Genç yaşlarda cilt; elastik, sıkı ve pürüzsüzdür. Ancak zamanla çeşitli faktörler cilt elastikiyetini azaltabilir. Cilt elastikiyetinin kaybı, kırışıklıkların, sarkmaların ve diğer yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Cilt Elastikiyeti Nedir?
Cilt elastikiyeti, cildin esnekliği ve sıkılığı ile ilgili bir terimdir. Cildin elastikiyeti, cildin kolajen ve elastin adı verilen proteinler tarafından desteklenir. Bu proteinler, cildin esnekliğini ve sıkılığını korumak için oldukça önemlidir. Genç bir ciltte, bu proteinlerin üretimi yüksektir. Bu nedenle cilt sıkı ve elastiktir. Ancak yaşla birlikte bu üretim azalır ve cilt elastikiyeti kaybolur.
Cilt Elastikiyetinin Önemi
Cilt elastikiyeti, bir cildin esneklik kapasitesini ifade eder. Başka bir deyişle, cildin deformasyona uğradıktan sonra orijinal formuna geri dönme yeteneğini yansıtır. Cildin elastikiyet kalitesi, bu orijinal formuna geri dönme süresiyle doğru orantılıdır. Genç bir cilt, oldukça elastik bir yapıya sahiptir. Ancak zamanla cilt sıkılığını ve dayanıklılığını sağlayan kolajen lifleri ile esneklik sağlayan elastin lifleri gevşer. Bu da sonuç olarak cildin sarkık bir görünüme bürünmesine neden olur. Cilt ve kas arasındaki yağ dokusunun kaybı, epidermis ve dermiş tabakalarının incelmesine sebep olur. Böylelikle elastikiyetin azalmasına sebebiyet verir.
Cilt elastikiyeti, cildin kolajen ve elastin gibi proteinlerle desteklenen alt tabakasında bulunan lifler sayesinde sağlanır. Bu lifler, cildin gergin ve sıkı olmasını sağlar. Genç yaşlarda cilt elastikiyeti zirvededir, ancak yaş aldıkça bu liflerin üretimi azalır ve cilt elastikiyeti kaybolmaya başlar. Bunun sonucunda kırışıklıklar, sarkmalar ve ince çizgiler ortaya çıkar.
Cilt Elastikiyeti Neden Kaybolur?
Cilt elastikiyeti, cildin sıkı, esnek ve genç görünmesini sağlayan önemli bir özelliktir. Genç yaşlarda cilt elastikiyeti genellikle zirvededir, ancak yaşla birlikte kaybolur. Cilt elastikiyetinin kaybına neden olan faktörler şunlar olabilir;
Genetik Faktörler: Cilt elastikiyeti, ailesel genetik faktörlerden önemli ölçüde etkilenir. Ebeveynlerinizin cilt yapısı ve yaşlanma süreçleri, sizin de cilt sağlığınızı büyük ölçüde etkileyen bir durumdur. Genetik yatkınlık, cilt elastikiyetinin azalmasında belirleyici bir rol oynar.
Doğum ve Menopoz: Kadınlar için, doğum yapma ve menopoz dönemleri cilt elastikiyetini etkileyen önemli faktörlerdir. Gebelik sırasında vücutta meydana gelen hormonal değişiklikler ve cilt gerilmesi, elastikiyet kaybına neden olabilir. Menopozla birlikte ise vücuttaki östrojen seviyelerindeki düşüş, cildin daha az elastik olmasına yol açan bir durumdur.
Güneş Işığına Maruz Kalma: Güneşin zararlı UV ışınlarına maruz kalma, cilt elastikiyetinin kaybolmasına neden olur. Uzun süre güneşte kalma, cildin erken yaşlanmasına ve kırışıklıkların oluşmasına katkıda bulunur. Bu nedenle güneş koruyucu ürünler kullanmak ve güneşten korunmak cilt elastikiyetini korumak için oldukça önemlidir.
Kalitesiz Uyku Rejimi ve Stres: Sağlıksız uyku düzeni ve stres, cilt sağlığını olumsuz etkiler. Yetersiz uyku ve sürekli stres, cildin yeniden onarımını zorlaştırır ve elastikiyet kaybına yol açan bir durumdur. İyi bir uyku alışkanlığı ve stres yönetimi, cilt elastikiyetini koruma konusunda yardımcı olur.
Sağlıksız Beslenme: Sağlıksız bir beslenme alışkanlığı, cildin elastikiyetini olumsuz etkiler. Özellikle yetersiz vitamin ve mineral alımı, cildin sağlıklı bir şekilde yeniden yapılanmasını engeller. Bol miktarda meyve, sebze, protein ve sağlıklı yağlar içeren bir diyet, cilt elastikiyetini destekler.
Sigara ve Alkol Tüketimi: Sigara içmek ve aşırı alkol tüketmek, cilt elastikiyetinin kaybolmasına katkıda bulunabilir. Sigara içmek ciltteki kan dolaşımını azaltır ve kollajen kaybına yol açabilir. Alkol ise cildin kurumasına ve yaşlanmasına neden olabilir. Bu nedenle, sigara ve alkol tüketimini sınırlamak veya bırakmak, cilt elastikiyetini korumak için önemlidir.
Cilt Elastikiyetini Arttırmanın Yolları Nelerdir?
Cilt elastikiyeti, genç ve sağlıklı bir cilt görünümünün temelini oluşturur. Ancak yaşlanma süreci, çevresel faktörler ve yaşam tarzı alışkanlıkları, cilt elastikiyetini azaltır. Cilt elastikiyetini arttırmanın birçok farklı yöntemi vardır. Bunlardan bazıları şunlardır;
Şeker Tüketimini Sınırlayın
Şekerin fazla tüketimi, elastikiyetini olumsuz etkiler. Şeker molekülleri, ciltteki kolajen ve elastin liflerine yapışarak onların sert bir yapıya bürünmesine sebep olur. Bu nedenle rafine şekerlerden ve işlenmiş gıdalardan kaçının.
Antioksidan Bakımından Zengin Beslenme
Antioksidanlar, serbest radikalleri etkisiz hale getirerek cilt sağlığını korur. Antioksidan bakımından zengin meyve, sebze ve omega-3 yağ asitlerini içeren balıkları düzenli olarak tüketmek, cilt elastikiyetini arttırmak için önemlidir.
Hormonal Değişikliklere Dikkat Edin
Menopoz sonrası hormonal değişiklikler cilt elastikiyetini azaltan etkiye sahiptir. Bu nedenle, hormonal değişikliklerle ilgili sorunları doktorunuzla görüşmek önemlidir.
Kas Gücünü Artırın
Kas gücünü arttırmak, vücuttaki yağ miktarını kontrol altında tutar ve cilt elastikiyetini arttırır. Düzenli egzersiz yaparak kasları güçlendirmek, cildin daha sıkı ve gergin görünmesine yardımcı olan bir durumdur.
Cildinizi Nemlendirin
Cildinizi düzenli olarak nemlendirmek, cilt elastikiyetini artırmada yardımcı olur. Nemlendirici ürünler, cildin su kaybını önler ve daha genç bir görünüm sağlar.
Güneşten Korunun
Güneşin zararlı UV ışınları, cilt elastikiyetini azaltıcı etkiye sahiptir. Her gün güneş koruyucu kullanmak ve güneşten korunmak, cilt sağlığını koruma açısından önemlidir.
Stresten Uzak Durun
Stres, cilt sağlığını olumsuz etkiler. Rahatlatıcı aktiviteler ve stres yönetimi teknikleri kullanarak stresten uzak durun.
Sağlıklı Uyku Alışkanlıkları Edinin
Uyku, cilt yenilenmesi için önemlidir. Yeterince uyumak ve uyku düzeninize dikkat etmek, cilt elastikiyetini arttırmaya yardımcı olur.
Sigara ve Alkolden Kaçının
Sigara içmek ve aşırı alkol tüketimi, cilt elastikiyetini azaltır. Bu zararlı alışkanlıklardan kaçınmak, cildinizi koruma açısından önemlidir.
Cilt Bakımına Özen Gösterin
Cilt bakımı rutininize uygun ürünleri eklemek, cilt elastikiyetini arttırıcı etkide bulunur. Özellikle kolajen ve elastin üretimini destekleyen ürünleri tercih edebilirsiniz. Profesyonel cilt bakım ürünleri için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Kuru cilt, genellikle cildin yeterince nem üretemediği durumlarda ortaya çıkar. Soğuk hava, sık sık sıcak suyla yıkama, yanlış ürünler ve genetik faktörler kuru cilt sorununu tetikler. Kuru cilt, pul pul dökülmeye, gerginlik hissine ve tahrişe neden olabilir. Aynı zamanda cilt kuruluğu sadece rahatsız bir görünüm vermekle kalmaz zamanla güzellik ve sağlık sorunlarına neden olabilir. Yazımızın devamında kuruyan cilde öneriler ve detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Kuru Cilt Nedir?
Cildin yeterli seviyede nem üretemediği durum sonucu oluşan cilt tipine verilen terimdir. Normalde cilt, su kaybını önlemek ve nemini korumak için sebum adı verilen yağ üretir. Ancak kuru cilt tipine sahip bireylerde sebum üretimi düşük olduğundan cilt kurur ve genelde mat, pullu ve gergin bir görünüm alır. Kuru cilt özellikle soğuk hava, rüzgar, sık sık sıcak suyla yıkama gibi dış etkenlerle daha da rahatsız edici bir görünüm verebilir.
Cilt Neden Kurur?
Sağlıklı bir cilt, vücudu dış dünyayla temasını sağlayan koruyucu bir bariyere sahiptir. Ancak bazı durumlarda cilt kuruyabilir ve bu durum hem rahatsızlık verici olabilir hem de cildin görünümünü olumsuz etkileyebilir. İşte cilt kuruluğunun yaygın nedenleri ve alınabilecek önlemler;
Nem Eksikliği: Cildin en önemli nem kaynağı su ve nemlendiricilerdir. Eğer yeterli su içmiyor veya cildinizi düzenli olarak nemlendirici kremler yardımı ile nemlendirmiyorsanız cilt kuruluğu yaşamanız kaçınılmaz olur. Bol su içmek ve uygun nemlendiriciler kullanmak, cildinizi nemli tutmanın temel yollarından biridir.
Hava Koşulları: Soğuk kış havası veya kuru iklimler cildin nem dengesini olumsuz etkiler. Rüzgar, soğuk hava ve düşük nem seviyeleri cildin kurumasına yol açabilir. Bu gibi durumlarda cildinizi korumak için nemlendirici ürünler kullanmak ve gerektiğinde cildin örtülmesi önemlidir.
Yanlış Temizlik Ürünleri: Agresif temizlik ürünleri, cildin doğal yağ dengesini bozarak kurumasına neden olabilir. Sert kimyasallar içeren sabunlar ve temizleyiciler cildi tahriş eder. Bu nedenle cildin nazik temizleyicilerle yıkamak ve alkolsüz tonikler yardımı ile temizlemek cilt sağlığı açısından daha iyidir.
Sık Duş Alma: Sık sık uzun ve sıcak suyla duş almak cildi kurutabilen bir etkendir. Sıcak su, cildin doğal yağlarını uzaklaştırarak kuru bir görünüm almasına neden olur. Bu nedenle ılık suyla kısa süreli duşlar almak ve banyo sonrası hemen nemlendirici kullanmak cildinizi korur.
Yetersiz Su Tüketimi: Vücudun %60’ından fazlası sudan oluşur ve su, sağlıklı bir yaşamın temel taşlarından biridir. Cildimiz de bu suyun önemli bir parçasını içerir. Yetersiz su tüketimi, cilt sağlığını doğrudan etkiler ve cilt kuruluğuna neden olur.
Sağlık Problemleri: Bazı cilt hastalıkları ve sağlık sorunları da cilt kuruluğuna neden olur. Egzama, sedef hastalığı gibi cilt problemleri, cildin kurumasına yol açar.
Kuru Cilt Tipi Özellikleri Nelerdir?
Cilt tipleri kişilere özgüdür ve herkeste farklılık gösterebilir. Cilt tipine göre en uygun cilt bakımı ile cildin en iyi hali alması sağlanır. Kuru cilt tipine sahip kişilerin diğer tipteki ciltlere göre daha az sebum üretimi gerçekleştirir. Bu nedenle ciltteki doğal nem bariyeri zayıflar ve daha kuru bir cilt görünümüne sebep olur. Bu etkiler sonunda ise cilt, ölü hücreleri atarken zorluk yaşar ve ölü deriler pul pul dökülerek cilt yüzeyini düzensiz yapıya getirir.
Kuru cilt yapısına sahip kişilerin cildi diğer tipteki ciltlere göre daha hassastır ve tahrişe daha duyarlı olarak yapıya bürünür. Tahrişe daha duyarlı olan kuru cilt yapısındaki kişiler daha mat bir cilt görünümüne sahiptir. Diğer cilt yapılı tiplere göre daha çok kırışıklık ve çizgi eğilimine sahiptirler. Kısa bir özetle kuru cilt tipi özellikleri şu şekildedir;
Solgun, mat ve pürüzlü bir görünüme sahiptir.
Diğer cilt tiplerine göre daha çok kırışıklık eğilimine sahipliği yüzünden bu cilt tipine sahip kişilerde erken yaşlanma görünümüne rastlanır.
Cildin yüzeyinde dökülme ve pullanmalar görülür.
Ciltte hafif olarak soyulma ve kaşıntı gözlemlenir.
Cilt gözenek yapısı görünmeyecek kadar ufak görünüme sahip olur.
Genelde pürüzsüz bir görünümü vardır.
Kuru Ciltlere Sahip Olanlar İçin Öneriler
Cildinizi Temizleyerek Arındırın
Günlük cilt bakım rutininizin başlangıcı, cildinizi temizlemekle olmalıdır. Özellikle kuru ciltler için, cilt kurutmayan ve peeling etkisi oluşturmayan ürünleri tercih etmelisiniz. Vitamin E içeren nazik temizleme losyonu, günlük kirlerden arınmanıza yardımcı olabilir. Bu özel losyon, cildi nazikçe temizlerken aynı zamanda yumuşatır ve nemlendirir. Losyonu nazik hareketlerle yüz ve boyun bölgesine uygulayabilir, ardından pamuk veya bez yardımıyla cildinizi nazikçe temizleyebilirsiniz.
Tonik ile Cildinizi Canlandırın
Toner, cilt bakım rutininin önemli bir adımıdır. Temizleme işleminden sonra cildin pH dengesini yeniden sağlamak, gözenekleri sıkılaştırmak, neme doyurmak ve cildi daha iyi bir şekilde hazırlamak için kullanılır. Kuru ciltler için doğru toner seçimi, cildinizin kaybettiği nemi geri kazanmasına ve daha genç, canlı bir görünüme kavuşmasına yardımcı olur.
Temizlik rutininin son aşamasında, cildin derinlemesine temizliği ve cilt bakımı için kullanılan ürünlerin etkisini arttırmak amacıyla bir tonik kullanmak oldukça önemlidir. Alkol içermeyen ve cilt yapısında gergin bir oluşum hissettirmeyen ürünleri tercih etmek sağlıklı bir seçim olacaktır. Kuru cilt yapısına sahip kişiler için en iyi cilt tonikleri için buraya göz atabilirsiniz.
Yoğun Nemlendiricilerle Cildinize Etki Edin
Nemlendirici kremler, cildin derinlemesine nemlendirmenin ve korumanın etkili bir yolunu sunar. Kuru ve hassas yapıdaki cilt tipleri canlandırıcı ve onarıcı etki gösterir. Nemlendirici kremler özel tasarımları ile yoğun nemlendirme ile birlikte cilde daha taze ve aydın bir görünüm sağlar. Nemlendirici kremlerin diğer faydaları ise şu şekildedir;
Cildi Nemlendirir: Nemlendirici kremler cildi derinlemesine nemlendirerek cilt kuruluğunu giderir. Böylelikle cilt daha pürüzsüz, yumuşak ve esnek bir görünüm kazanır.
Nem Bariyeri Oluşturur: Cildin yüzeyine koruyucu bir bariyer oluşturarak su kaybını azaltır. Bu bariyer cildi çevresel etkilere karşı korur.
Tahrişi Azaltır: Kuru cilt yapıdaki kişilerde görülen cilt tahrişini yatıştırmak için nemlendirici kremler harika bir cilt bakımı ürünleridir. Hassas ciltler için özellikle rahatlatıcı etkiye sahiptir.
Yaşlanma Belirtilerini Geciktirir: İyi nemlendirilmiş bir cilt, yaşlanma belirtilerini geciktirmeye yardımcı olur. Kırışıklıkların ve ince çizgilerin daha az belirgin görünmesine yardımcı olur.
En iyi nemlendirici kremler için buraya göz atabilirsiniz.
Yağ ve Sebum Kullanımına Özen Gösterin
Tonik, nemlendirici gibi ürünlerin kullanımı kuru cilt yapısına sahip kişiler için birçok zaman yeterli olmaz. Cilt temizliğinin evresinden sonra cildin ihtiyaç duyduğu nem ve yumuşaklığı sağlayan yağ ve sebum ürünleri ile cildin daha pürüzsüz ve canlı gözükmesi sağlanır. Cilt temizleyiciler ile ilgili ürünlere ürün sayfasından ulaşabilirsiniz.
Profesyonel cilt bakımı işlemleri ve uygulamaları için Neslim Güngen Güzellik Merkezi’ne gelerek ücretsiz cilt ve vücut analizi yaptırabilirsiniz.
Gözler, duyguların ifadesi ve güzelliğin merkezi olarak bilinir. Bu nedenle, gözleri çevreleyen her detay büyük bir öneme sahiptir. Doğal ipek kirpik ise doğal güzellik anlayışını zenginleştiren ve gözlere sofistike bir çekicilik kazandıran bir trend haline gelmiştir. Yazımızın devamında doğal ipek kirpik hakkında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
İpek Kirpik Nedir?
İpek kirpik, özel olarak tasarlanmış ipek liflerden üretilen ve doğal kirpiklere uygulanan bir kirpik uzantı türüdür. Bu kirpikler, güzellik uzmanları tarafından özenle seçilen ipek lifleriyle yapılır ve tek tek doğal kirpiklere eklenir. Amaç, gözlere doğal bir dolgunluk ve uzunluk kazandırarak daha etkileyici bir bakış elde etmektir. İpek kirpiklerin en önemli özelliklerinden biri hafif ve ince yapısıdır. Bu sayede doğal kirpiklere zarar vermeden kullanılabilirler. Aynı zamanda farklı uzunluklarda ve kalınlıklarda bulunabilen ipek kirpikler, herkesin tercihine uygun seçenekler sunar.
İpek Kirpik Avantajları Nelerdir?
İpek kirpiklerin birbirinden farklı avantajları, gözlere o büyülü çekiciliği kazandırmada yardımcı olur. İşte ipek kirpiklerin sunduğu göz alıcı avantajları;
Doğal Görünüm ve Hacim
İpek kirpikler, gözlerinizi daha dolgun ve uzun göstererek doğal bir güzellik vurgusu yapar. Kalın ve yumuşak yapısı sayesinde, yapaylık hissi vermez ve doğal kirpiklerinizle bütünleşir. Bu sayede bakışlarınız daha çekici ve etkileyici hale gelirken, her zaman doğal bir görünüm korunur.
Gözleri Belirginleştirme
İpek kirpikler, gözleri belirginleştirme konusunda büyük bir rol oynar. Göz çevresine daha fazla odaklanmanızı sağlayarak göz renklerinizi ve göz şeklinizi daha belirgin hale getirir. Bu da göz makyajınızın daha etkili ve çekici görünmesini sağlar.
Dayanıklılık ve Uzun Ömür
Doğal ipek kirpik uygulaması uzun süre dayanıklı ve uzun ömürlü bir çözüm sunar. Özellikle özel etkinliklerde veya tatillerde mükemmel bir seçenek olan ipek kirpikler, suya ve dış etkenlere karşı dirençlidir. Böylelikle her koşul altında göz alıcı görünümünüzü koruyabilirsiniz.
Makyajsız Görünümde Estetik Katkı
Makyaj yapma gereksinimi duymadan bile doğal ipek kirpik ile daha estetik bir görünüm elde edebilirsiniz. Makyajsız günlerde dahi gözleriniz ön plana çıkar, yüzünüze tazelik ve canlılık katar.
Doğal İpek Kirpik Nasıl Uygulanır?
İpek kirpikler, suya, güneş ışığına ve nem gibi dış etkenlere karşı dayanıklılıklarını korurlar. Bu süreç, özel yapıştırıcılar kullanılarak gerçekleştirilir. Kirpiklerin önceden temizlenmesi ve ardından yapıştırıcının kirpiklere uygulanması gerekmektedir. Son adımda, sentetik ipek kirpikler özenle doğal kirpiklerin üzerine yerleştirilir. Bu işlem, yalnızca profesyonel bir ortamda gerçekleştirilmelidir ve genellikle 1-2 saat arasında tamamlanır. İpek kirpikler, doğal kirpiklerle birlikte dökülmeye başladığında, dolgun görünümlerini korumak için tekrar doldurma işlemi uygulanabilir.
İpek Kirpik Kalıcılığı ve Kullanım Süresi Nedir?
İpek kirpiklerin kullanım süresi, zamanla azalarak genellikle ortalama 4-5 haftaya kadar ulaşır. Fakat, düzenli ara bakımlarla bu ömrü uzatma imkânınız bulunmaktadır. Kirpiklerinizin uzun süre etkileyici görünmesini sağlamak için bazı önemli adımlar mevcuttur. Yapılan ilk işlemden sonra ilk 21 gün içinde uzmanlar tarafından verilen bakım talimatlarını uygulayarak kirpikleriniz daha doğal ve etkili biçimde görünür. 3 haftalık süre sonunda kirpikleri doğal olarak uzamıyorsa ikinci bir ara bakım hatta üçüncü bir bakım yaparak kullanım süresi uzatılabilir. Bu şekilde ipek kirpiklerin kullanım süresini 3 aya kadar kullanılabilir.
İpek Kirpik Doğal Kirpiklere Zarar Verir mi?
İpek kirpik işleminde doğal görünümü yakalamak için tasarlandığından dolayı doğal kirpiklere zarar verme gibi bir durum yoktur. Yine de yenilenen kirpiklerin doğal kirpiklerinize zarar göstermemesi için dikkat etmeniz gereken bazı noktalar bulunmaktadır. İlk olarak işlemi uzman kişiler gerçekleştirilmelidir. Ayrıca doğal ipek kirpik işlemi için kullanılan ürünlerin steril olması ve işlem alanlarında da hijyene özen gösterilmesi oldukça önemlidir.
İpek Kirpik Uygulamasından Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler
Doğal ipek kirpik uygulaması sonrasında göz bölgesi hassas bir yapıya bürüneceğinden dolayı o bölgede ovuşturma gibi hareketler yapılmamalıdır. Kirpiklerin aşırı sıcak ve nemden korunulmasına özen gösterilmelidir. Makyaj yapımı için 2 gün boyunca beklenmelidir ve makyaj yapımından sonra makyaj çıkarılması işlemi için kirpik ve göz bölgesinde nazik hareketler yapılmalıdır. Son olarak ise dikkat edilmesi gereken şey kirpiklerin yapısının zarar görmemesi için yüzüstü yatmak yerine sırt üstü pozisyonda yatılması tercih edilmelidir.
Doğal İpek Kirpik Uygulaması Kimler İçin Uygun Değildir?
Alerjik reaksiyonlara eğilim gösteren göz yapısına sahip olanlar için doğal ipek kirpik uygulaması önerilmez. Kirpik dip bölgesinde arpacık, siğil gibi cilt rahatsızlıkları bulunanlar için de bu işlem uygun görülmez. Ayrıca aşırı yağlı cilt yapısına sahip olanlar, diğer kişilere göre daha kısa süreli sonuçlar elde edebilir.
Coldpen soğuk plazma uygulaması cilt gençleştirici etkisi ile derin ve ince kırışıklıklara sahip kişilerin ciltlerinin onarımında, el üstü, dekolte ve boyun çizgileri gibi bölgelerde etkili sonuçlar verir. Coldpen cilt bakımı işlemi ile cildin alt katmanlarına etkili olarak ulaşır ve fibroblastları harekete geçirir. İşlem sonrasında gözle görülür sonuçlar elde edilir. Cilt tonu daha dengelenmiş, leke ve aknelerden arınarak sıkı ve genç bir görünüme ulaşılır.
Coldpen Cilt Bakımı Etki Alanları
Coldpen işlemi, dünya genelinde yaygın olarak kullanılan yeni bir teknoloji olarak öne çıkmaktadır. Cilt sorunlarından çatlak bakımlarına ve gıdı toplama gibi etkileri ile coldpen cilt bakımı çeşitli birçok çeşitli ihtiyaca yönelik çözümler sunar. Cilt güzelliğini desteklerken saç sağlığına da çok yönlü olarak fayda sağlar.
Pigmentasyonu azaltarak leke ve yaşlanma belirtilerinde düzelme sağlar.
Akne ve diğer cilt problemlerinin tedavisine yardımcı olarak sterilizasyon etkisi gösterir.
Cilt renginin daha homojen ve sağlıklı görünmesine katkıda bulunur.
Kozmetik ürünlerin cilt tarafından daha iyi emilimini sağlar.
Göz kapağı ve kaşlarda toparlama ve kaldırma etkisi sunar.
Çene ve boyun bölgesinde sıkılaşma ve gıdı toparlama sağlar.
Saç köklerinin canlanmasına destek olarak saç sağlığını iyileştirir.
Göz çevresinde canlılık ve tazelik sağlar.
El bölgesinde gençleştirme etkisi gösterir.
Dudaklarda daha dolgun ve genç bir görünüm elde edilmesine yardımcı olur.
Coldpen Cilt Bakımı Uygulaması Cildi Nasıl Yeniler?
Özel coldpen teknolojisi ile uygulanan cilt bakım işleminde derin cilt dokularında ve yüzeyinde termal bir etki oluşturur. Bu etki ile birlikte cildin hem içeriden hem de dışarıdan onarımı sağlanır. Kolajen ve elastin liflerinin doğal yenilenme sürecini etkiler. Böylelikle cilt kendini yenileme sürecini aktif eder. Coldpen cilt bakımı problemli cilt dokusunda istenilen sonuçlar elde etmenizi sağlar ve çeşitli birçok bölgede tercih edilebilir. Farklı genişlikte uygulama alanları sayesinde, kusursuz cilde sahip olabilirsiniz.
Kolajen ve Elastin Üretimini Artırır: Coldpen teknolojisi, cildin alt katmanlarına nüfuz ederek fibroblastları harekete geçirir. Bu, kolajen ve elastin üretimini artıran bir tetikleyici görevi görür. Düzenli olarak yapılan uygulamalarla, ciltte daha sıkı, dolgun ve elastik bir doku oluşur. İnce çizgiler ve kırışıklıklar azalır, cilt gençleşir.
Anti-Aging Etkisi: Cilt yaşlanmasının belirtileri olan kırışıklıklar, lekeler ve çizgilerin azalmasına yardımcı olur. Coldpen cilt bakımı işlemi, cildin yenilenme sürecini hızlandırarak cilt tonunu ve dokusunu iyileştirir.
Pigmentasyon Sorunlarını Giderir: Ciltteki pigmentasyon problemlerini azaltmaya yardımcı olur. Lekelerin görünümünde azalma sağlar ve cilt tonunu daha eşit hale getirir.
Akne ve Cilt Problemlerine Destek: Coldpen, akne ve diğer cilt problemleriyle mücadelede yardımcı olabilir. Sterilizasyon özelliği sayesinde bakterilerin azalmasına katkıda bulunur ve cildin temizlenmesine yardımcı olur.
Cilt Tonunu İyileştirir: Bu uygulama, cilt rengindeki düzensizlikleri düzeltebilir. Cilt tonunda iyileşme sağlayarak cildin daha sağlıklı ve canlı görünmesine yardımcı olur.
Güzellik merkezi sahibi iseniz coldpen cilt bakımı uygulamasında son teknolojik NG System Cilt Bakım ve Onarım Cihazı’mıza ait özelliklere buradan ulaşabilirsiniz.
NG System Coldpen Cilt Bakımı ve Onarım Cihazı Avantajları
Coldpen cilt bakımı ve onarımı cihazının avantajları şu şekildedir;
Performansı Danışanın İhtiyacına Göre Ayarlanabilir: Bu özelliği ile cihazın kullanıcı dostu olmasını ve birçok cilt problemlerine yönelik tedavilerin etkin bir şekilde uygulanabilmesini sağlar.
Kaliteyi Minimum Maliyetle Optimize Etme: Ayarlanabilir performans, uygulama sürecinin verimliliğini arttırırken aynı zamanda coldpen teknolojisinin daha verimli kullanılmasını sağlar. Bu cihazın ekonomik ve etkili bir cilt bakımı çözümü olması sağlanır.
İşlevsel Kullanım: Cihazın tasarımı, kullanım kolaylığı sağlamak için özel olarak tasarlanmıştır. Böylelikle cilt bakım uzmanları cihazı etkin bir şekilde kullanabilir ve danışanlarına daha hızlı ve etkili hizmet sunabilir.
Kompakt Tasarım: Cihazın kompakt boyutu kolay taşınabilirlik sağlar. Bu, cihazın kliniklerde veya spa merkezlerinde yer tasarrufu yaparak verimli bir çalışma alanı oluşturmasına olanak sağlar.
Ulaşılması Zor Alanlarda Kolay Kullanım: Cihazın tasarımı, yüz ve vücuttaki ulaşılması zor bölgelerin tedavisi için uygunluk sağlar. Böylelikle cilt bakımına dair her bölgede etkili bir şekilde işlem yapılması sağlanabilir.
Maksimum Güvenlik: Cihaz güvenlik önlemleriyle donatılmıştır ve cilt üzerinde işlem yapılırken danışanın güvenliğini ön planda tutar. Bu güvenli ve rahat bir cilt bakım deneyimi sunar.
İhtiyaca Göre Ayarlanabilen Güç: Cihazın güç ayarlanabilirliği farklı cilt tiplerine ve sorunlarına uygun tedavilerin uygulanmasını sağlar. Böylelikle her danışanın cilt tipi ve ihtiyacına göre özelleştirilmiş bir tedavi sunulur.
Optimum Verimlilik: Ayarlanabilir performans ve güç cihazın optimum verimlilikle çalışmasına olanak tanır. Bu, daha az enerji tüketimi ve daha hızlı uygulama süresi ile sonuçlanmasını sağlar.
NG system coldpen cilt bakımı cihazı, geniş özellik yelpazesi sayesinde cilt bakım uzmanlarına, danışanlarına en iyi cilt bakımı hizmetini sunma imkanını sağlar. Yenilikçi tasarımı ve güvenlik önlemleriyle, etkili ve güvenli bir cilt bakımı deneyimi sunmak için ideal bir seçenektir.
Türkiye’nin en büyük güzellik merkezi olan Neslim Güngen Güzellik Merkezi’ne gelerek en iyi cilt bakımı uygulamalarından olan coldpen cilt bakımı ile ilgili ücretsiz ön görüşme yapabilirsiniz.
Buz Başlıklı Diyot Lazer Epilasyon Ağrılı Bir İşlem Midir?
Epilasyon yöntemleri arasında büyük bir yenilik olan buz başlıklı diyot lazer epilasyon, kadınların ve erkeklerin istenmeyen tüylerle mücadele etmesini kolaylaştıran bir uygulamadır. Geleneksel yöntemlere göre daha hızlı, etkili ve başarılı sonuçları en ağrısız olarak sunan bu teknoloji, popülaritesini hızla arttırmaktadır. Sizler de en iyi epilasyon deneyimini yaşamak için Neslim Güngen Güzellik Merkezi’ne gelerek istenmeyen tüylerinize profesyonel bir epilasyon deneyimi ile veda edebilirsiniz.
Buz Başlıklı Diyot Lazer Epilasyon Nedir?
Buz başlıklı diyot lazer epilasyon, klasik lazer epilasyonun geliştirilmiş bir versiyonudur. Bu yöntemde cilde daha önce soğutma jeli sürmek zorunda kalmadan lazer ışın ve epilasyon işlemi uygulanır. Bu işlem sırasında hissedilen ağrıyı büyük ölçüde azaltır ve daha konforlu bir epilasyon deneyimi sunar. Buz başlıklı diyot lazer epilasyon lazer enerjisini doğrudan tüy folikülüne odaklayarak kalıcı sonuçlar elde etmeyi amaçlar. Lazer enerjisini kullanarak istenmeyen tüylerin kalıcı olarak yok edilmesini sağlayan bu yöntem tüylerin bulunduğu bölgelerdeki kıl köklerini hedef alır ve köklerin tahrip olmasını sağlar.
Buz Başlıklı Diyot Lazer Epilasyon Avantajları Nelerdir?
Kalıcı sonuçlar: Diyot lazer epilasyon, kıl köklerini tahrip ederek kalıcı bir azalma sağlar. Uygulama bölgesindeki tüyler, zamanla daha ince ve zayıf hale gelir ve sonunda tamamen yok olabilir.
Hızlı ve etkili: Bu yöntem, büyük bölgelerde bile hızlı ve etkili bir şekilde çalışabilir. Lazer ışınları, geniş bir alanı kısa sürede tarayabilir, bu da zaman tasarrufu sağlar.
Daha az ağrı ve rahatsızlık: Buz başlığı, işlem sırasında cildi soğutarak ağrıyı azaltır. Bu nedenle, diğer epilasyon yöntemlerine göre daha az rahatsızlık hissedersiniz.
Her cilt tipine uygun: Buz başlıklı diyot lazer epilasyon, farklı cilt tiplerine uygulanabilir. Lazerin enerji seviyesi ve diğer parametreleri, cilt tipine göre ayarlanabilir, bu da herkesin bu yöntemden faydalanmasını sağlar.
Neden Buz Başlıklı Diyot Lazer Epilasyon Daha Az Ağrılıdır?
Buz başlıklı diyot lazer epilasyon, adından da anlaşılacağı gibi lazer ışınlarını cilde uygulamadan önce cilt yüzeyini soğutmak için bir buz başlık kullanır. Bu özel yapısı ile epilasyon işlemi sırasında ağrıyı önlemeye ve epilasyon sürecini daha konforlu hale getirmeye yardımcı olur. Peki, bu yöntemin diğer epilasyon yöntemlerine göre avantajları nelerdir?
Soğutma Etkisi: Buz başlığı, cilt yüzeyini hızla soğutarak derinin hassasiyetini azaltır. Cildinizi anestezik etkisiyle uyuşturan bu soğutma yöntemi, lazer ışınlarının neden olduğu ağrıyı büyük ölçüde azaltır. Bu sayede, lazer epilasyon işlemi sırasında hissedilen rahatsızlık minimuma iner.
Derinlik Kontrolü: Buz başlıklı diyot lazer epilasyon, lazer enerjisini cilt altındaki hedefe yönlendirmede yüksek bir hassasiyete sahiptir. Bu, lazer ışınlarının sadece istenilen bölgeye odaklanmasını sağlar ve çevre dokulara minimal zarar verir. Bu özellik, ağrıyı azaltırken, işlem sırasında oluşabilecek yan etkileri de en aza indirir.
Hızlı ve Etkili: Buz başlıklı diyot lazer epilasyon yöntemi, istenmeyen tüylerin ortadan kaldırılmasında en hızlı ve etkili sonucu sağlar. Lazer atışlarının arka arkaya yapılabilmesi, sürecin daha hızlı ilerlemesini sağlar. Bu da toplam epilasyon süresini kısaltır ve daha az rahatsızlık hissiyle daha etkili sonuçlar elde edilmesine olanak sağlar.
Daha Az Kızarıklık ve İrritasyon: Soğutma işlemi, epilasyon sonrası oluşabilecek kızarıklık, tahriş ve şişlik gibi reaksiyonları azaltır. Cilt üzerindeki soğutma etkisi, cildin iyileşme sürecini hızlandırır ve rahatsızlık hissini minimuma indirir.
Buz Başlıklı Diyot Lazer Epilasyonun Ağrı Azaltma Mekanizması Nasıl Çalışır?
Buz başlıklı diyot lazer epilasyon, lazer ışınlarının cilt üzerindeki etkilerini azaltmak için özel bir soğutma sistemi kullanır. Bu soğutma sistemi, ağrıyı azaltmaya ve epilasyon işlemi sırasında daha konforlu bir deneyim sağlamaya yardımcı olur. Bu mekanizmanın çalışma sistemi aşağıdaki gibidir;
Cilt Yüzeyinin Soğutulması: Buz başlığı, epilasyon işlemi öncesinde cilt yüzeyini hızlı bir şekilde soğutur. Buz başlık -5 C Peltier ECC soğutma sistemi, cildin üzerindeki deriye hızlı bir soğutma etkisi uygular. Bu soğutma işlemi, cilt yüzeyindeki sinir uçlarının etkinliğini azaltır ve ağrı sinyallerinin iletilmesini yavaşlatır.
Anestezik Etki: Soğutma işlemi, cildin üzerinde bir anestezik etkisi yaratır. Soğuk uygulama, cilt üzerindeki sinir uçlarının geçici olarak uyuşmasını sağlar. Bu da lazer atışları sırasında hissedilen ağrıyı azaltır veya tamamen engeller.
Kan Akışının Azaltılması: Soğutma işlemi aynı zamanda kan akışını da azaltır. Soğuk, cilt üzerindeki kan damarlarını daraltarak, lazer ışınlarının hedeflenen bölgeye daha yoğun bir şekilde odaklanmasını sağlar. Bu da lazerin cilt yüzeyine yayılmasını engeller ve çevre dokulara zarar verme riskini azaltır.
Ciltteki Yanıkların Önlenmesi: Buz başlığı, cildin yüzeyini soğutarak, lazer ışınlarının neden olduğu cilt yanıklarının önüne geçer. Yüksek ısı, cildin hassas yapısına zarar verebilir ve ağrılı bir deneyim yaratabilir. Soğutma işlemi, bu riski minimize eder ve ciltteki yanıkları önler.
Buz başlıklı diyot lazer epilasyonun ağrı azaltma mekanizması, yukarıda belirtilen faktörlerin bir kombinasyonundan oluşur. Soğutma, anestezik etki, kan akışının azaltılması ve yanık riskinin önlenmesi bir araya gelerek ağrıyı en aza indirir ve epilasyon işlemini daha konforlu hale getirir.
Soğutma Etkisiyle Ağrıyı Azaltan Buz Başlıklı Diyot Lazer Epilasyonun Diğer Avantajları Nelerdir?
Ağrıyı azaltan özel sistem yapısı sayesinde buz başlıklı diyot lazer epilasyon cilt üzerinde soğutma etkisi oluşturarak işlem sırasında hissedilen ağrıyı azaltır. Soğutma, lazer ışığının neden olduğu ısıyı dengelemek ve cildi korumak için kullanılır. Bu sayede işlem sırasında rahatsızlık minimal düzeyde tutulur. Diğer epilasyon yöntemlerine göre bu soğutma teknolojisiyle uygulama süreci daha konforlu hale gelir. İşlem sırasında hissedilen rahatsızlık azalırken işlem süresi de daha kısa olmaktadır. Ayrıca buz başlıklı diyot lazer epilasyon cilt üzerinde hassas bir şekilde çalışırken lazer ışığını hedeflenen bölgelere odaklar. Bu istenmeyen tüyleri kalıcı olarak azaltmak için etkili ve güvenli bir yöntem sunmaktadır.
Çeşitli cilt tiplerinde ve vücut bölgelerinde etkili bir şekilde kullanıma uygun olan lazer epilasyon geniş uygulama alanına sahiptir. Bu teknoloji yüz, bacak, koltuk altı, bikini bölgesi ve diğer bölgelerde istenmeyen tüylerden kurtulmayı hedefler. Etkili ve kalıcı sonuçlar elde etmek için en çok tercih edilen epilasyon yöntemlerinden olan buz lazer epilasyon işlemi birden fazla seans ile istenmeyen tüylerin kalıcı olarak yok edilmesini sağlar.
Buz Başlıklı Diyot Lazer Epilasyonun Ağrısızlığı Cilt Tipine Bağlı Olarak Değişir Mi?
Cilt tipi, epilasyon işlemi sırasında hissedilen ağrıyı etkileyen önemli bir faktördür. Genel olarak açık tenli ve ince tüylere sahip olan kişiler, lazer ışığını daha iyi emerler ve bu nedenle işlem sırasında daha az ağrı hissederler. Bu cilt tiplerine lazer ışığı cilde daha etkin bir şekilde odaklanır ve tüy foliküllerini hedefler. Bundan dolayı ağrı eşiği düşük olan kişiler bu epilasyon yöntemini daha az ağrıyla deneyimleme şansı bulabilirler.
Öte yandan koyu tenli veya kalın tüylere sahip olan kişilerde durum biraz farklı olabilir. Bu cilt tiplerinde cilt daha fazla melanin içerir ve lazer ışığı daha az etkin bir şekilde emilir. Bu durum lazer ışığının foliküller yerine cildin diğer bölgelerine yönlendirilmesine neden olabilir. Sonuç olarak işlem sırasında daha fazla ısı birikimi olabilir ve ağrı hissi artabilir. Ancak bu durum buz başlıklı diyot lazer epilasyon işleminde kullanılan soğutma teknolojisi ile minimize edilmeye çalışılır.
Buz başlığı cildin soğutulmasını sağlar veya ağrıyı azaltır. Bu nedenle koyu tenli veya kalın tüylere sahip olan kişilerde bile ağrı seviyesi genellikle yönetilebilir düzeyde olabilir. Unutulmaması gereken bir diğer nokta da, herkesin ağrı eşiğinin farklı olmasıdır. Her bireyin ağrıya olan toleransı kişisel olarak değişir. Bir kişi için hafif bir rahatsızlık hissi, başka bir kişi için daha yoğun bir ağrı olarak algılanabilir. Ağrı eşiği, buz başlıklı diyot lazer epilasyonun ağrısızlığını etkileyen bir faktördür.
Buz Başlıklı Diyot Lazer Epilasyon ile Diğer Epilasyon Yöntemleri Arasında Ağrı Açısından Farklar Nelerdir?
Epilasyon, istenmeyen tüylerden kurtulmak için yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Farklı epilasyon yöntemleri arasında ağrı seviyesi önemli bir farklılık gösterebilir.
Buz Başlıklı Diyot Lazer Epilasyon: Buz başlıklı diyot lazer epilasyon soğutma teknolojisi kullanarak ağrıyı azaltmayı hedefler. İşlem sırasında cildin yüzeyi buz başlığı ile soğutulur bu da cildin korunmasını ve ağrının en aza indirilmesini sağlar. Bu yöntem genellikle diğer epilasyon yöntemlerine göre daha az ağrılı bir deneyim sunar. Ancak herkesin ağrı eşiği farklı olduğundan bazı kişiler hafif bir rahatsızlık hissi yaşayabilir.
IPL (Intense Pulsed Light) Epilasyon: IPL epilasyon, geniş spektrumlu ışık kullanarak tüy foliküllerini hedef alır. IPL işlemi sırasında hissedilen ağrı genellikle hafif veya orta şiddettedir. Bazı kişiler için hissedilen ağrı benzer olabilirken, diğerleri için daha yoğun bir his olabilir. Soğutma jeli veya cihazlarının bazı modellerinde yer alan soğutma teknolojisi, ağrıyı biraz azaltmaya yardımcı olabilir.
Ağda: Ağda epilasyon, istenmeyen tüyleri kökten almak için sıcak veya soğuk ağda kullanır. Ağda, tüyleri kökten çekerek çıkarmayı hedefler. Ağda epilasyonun ağrı seviyesi genellikle orta ila yüksek arasında değişir. Ağda işlemi sırasında ciltten hızlı bir şekilde yapışkan bant çekilirken, bazı kişilerde keskin bir ağrı hissi olabilir.
Tüy Dökücü Krem: Tüy dökücü kremler, kimyasal maddeler kullanarak tüyleri çözer. Bu yöntem genellikle ağrısız olarak kabul edilir. Bununla birlikte, cilt hassasiyetine bağlı olarak, bazı kişilerde tahriş veya yanma hissi oluşabilir. Ayrıca, tüy dökücü kremler sadece tüyleri cilt yüzeyinden çözebildiği için tüylerin daha hızlı uzamasına neden olabilir.
Sizleri de Türkiye’nin en büyük güzellik merkezi olan Neslim Güngen Güzellik Merkezi’ne profesyonel epilasyon tecrübesi için ücretsiz ön görüşmeye bekliyoruz.
Neslim Güngen Franchise Fırsatı Sizi Bekliyor: Türkiye’nin Lider Güzellik Merkezi Zinciriyle Tanışın
Düşük sermaye ile yüksek kazanç sağlayan bir fırsat sunan güzellik merkezi projemiz ve Neslim Güngen’in 23 yıllık deneyimine dayanan A’dan Z’ye franchise modelimizle girişimci kadınlara eşsiz bir kazanç sistemi sunuyoruz. Bulunduğunuz bölgede öncü olmak ve güzellik sektöründe başarı elde etmek isterseniz sizi 120 şubeli Neslim Güngen Ailesi’ne katılmaya davet ediyoruz.
Neslim Güngen franchise modeli düşük sermaye ile yüksek kar elde etme imkânı sağlarken, lokasyon danışmanlığı, personel işe alımı, personel eğitimleri, sosyal medya desteği ve mimari tasarım gibi her ayrıntıyı düşünen kapsamlı bir sistem sunmaktadır. Ayrıca çağımızda dijitalleşmenin önemli bir rol oynadığı göz önünde bulundurularak sosyal medya ve dijital pazarlama gücünü etkili bir şekilde kullanmaktayız.
Neslim Güngen Güzellik Merkezleri profesyonel olarak kalıcı makyaj, çatlak ve selülit tedavisi, cilt bakımı, bölgesel zayıflama, vücut şekillendirme ve lazer epilasyon gibi protokollerin yanı sıra kozmetik ve dermokozmetik ürünlerin satışını yapmaktadır. Şanslı franchise ortakları arasına katılmak için sizleri de bekliyoruz.
Neslim Güngen Güzellik Merkezi Franchise Modelinin Yatırımcısına Sunduğu Avantajlar
Neslim Güngen Güzellik Merkezi franchise modelimizin yatırımcısına sunduğu avantajlar arasında şunlar yer almaktadır;
Sosyal Medya ve Dijital Pazarlama Desteği: Neslim Güngen markasının sosyal medya gücü, şubelerin en önemli pazarlama aracıdır. Franchise sisteminde potansiyel müşterilere ulaşmak için sosyal medyanın gücünü göz önünde bulunduruyor ve her adımda uzman ekibimizle sizlere destek sağlıyoruz. Kendinizi bölgenizde potansiyel müşteri danışanlara en iyi şekilde duyurmanızı sağlıyoruz.
Cihaz ve Protokol Eğitimi: Akademik kariyere sahip deneyimli eğitmenler tarafından verilen eğitimlerimiz, belirlediğimiz müfredat doğrultusunda detaylı teorik ve uygulamalı eğitimleri içermektedir. Canlı modeller üzerinde gerçekleştirilen eğitimler, bir merkezin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlenir ve tecrübeli/tecrübesiz tüm personeli eğitme kapasitesine sahiptir.
Lokasyon Danışmanlığı: Lokasyon danışmanlığı hizmetimiz, doğru dükkân seçiminde size yardımcı olarak işinizi bir sonraki seviyeye taşımanızı kolaylaştırır. Uzman ekibimiz sizin için en uygun ve potansiyel müşteriye ulaşmanızı sağlayacak lokasyonları belirlemenizde sizlere rehberlik eder.
Mimari Destek: Tüm şubelerimize, Neslim Güngen’in mimari konseptiyle destek sağlıyoruz. Estetik açıdan uyumlu bir ortam yaratmanıza ve marka kimliğinizi güçlendirmenize yardımcı oluyoruz.
Personel İşe Alım: Şubelerimizin personel seçimi, İnsan Kaynakları uzmanlarımız tarafından titizlikle gerçekleştirilir. Nitelikli ve yetenekli personel bulma konusunda sizlere destek sağlıyor, böylelikle kaliteli hizmet sunabilmeniz için en iyi ekiplerle çalışmanızı sağlıyoruz.
Neslim Güngen Güzellik Merkezi franchise modeli bu avantajlarla yatırımcılara benzersiz bir fırsat sunmaktadır. Başarılı bir kadın girişimci olmak isteyenlere sektörün lider markasıyla iş birliği yapma ve kendi işlerini kurma şansını sizler de yakalayabilirsiniz.
Neden Neslim Güngen Güzellik Merkezi Franchise Sistemi?
Türkiye’nin en büyük ve en başarılı güzellik merkezi olarak öne çıkan Neslim Güngen Güzellik Merkezi franchise modelini tercih ederken aşağıdaki avantajlardan da faydalanacaksınız;
En Hızlı Büyüyen Güzellik Merkezi Zincirlerinde Lider
Kadınlara İstihdam Projesi
Yüksek Marka Güvenilirliği
Kanıtlanmış Düşük Yatırım Yüksek Kazanç Sistemi
Çeşitli Güzellik ve Bakım Protokolleri
Hizmetleri Tamamlayan Eksiksiz Profesyonel Ürünler ve Ev Devam Ürünleri
Merkez Yönetimi Tarafından Müşteri Hizmetleri Desteği
Lokasyon Danışmanlığı
Mimari Destek
Personel İşe Alım/Personel Eğitim Programları
Cihaz ve Protokol Eğitimleri
Sosyal Medya ve Dijital Pazarlama Desteği
Neslim Güngen Güzellik Merkezi, yukarıdaki avantajlarla birlikte yatırımcılara kapsamlı bir destek sunmaktadır. Bu sayede güzellik sektöründe başarılı olma ve kârlı bir işletme kurma fırsatı elde edebilirsiniz.
Neslim Güngen Güzellik Merkezi Girişimci Profili
Yüksek kazanç sağlayan bir yatırım fırsatını değerlendirmek isteyen yatırımcılara avantajlı bir teklif sunan Neslim Güngen, büyümeye devam ederken sizi de bu ailenin bir parçası olmaya davet ediyor. Güzellik sektörü her zaman büyük bir fırsat olarak görülmektedir. Sizler de Neslim Güngen franchise fırsatını kaçırmamanızı öneriyoruz!
Güzellik merkezi franchise’ı sahibi olmak için sektörde tecrübe sahibi olmanıza gerek yok! Neslim Güngen, işinizi eksiksiz bir şekilde yönetmek için ihtiyaç duyduğunuz liderler ve uzmanları işe almanız konusunda size destek olacaktır. Sektörde başarılı olabilmeniz için tek ihtiyacınız olan tutkunuzdur!
Neslim Güngen, her adımda size eşlik ederek büyümeye devam eden bir franchise ağına sahiptir. Bu ailenin bir parçası olarak, yüksek kazanç garantisi sunan bu fırsatı değerlendirmenizi öneriyoruz. Güzellik sektöründeki uzmanlığımız ve deneyimimizle size sağladığımız tam destek ile başarılı bir işletme sahibi olmanızı sağlayabiliriz.
Unutmayın, Neslim Güngen Ailesi olarak, güzellik sektöründe büyümek ve yüksek kazanç elde etmek için size benzersiz bir fırsat sunuyoruz. Bu fırsatı kaçırmayın ve bizimle birlikte başarıya doğru adım atın!
İncelemeler sonrası Neslim Güngen Güzellik Merkezi franchise uzmanı tarafından aranarak ön görüşme gerçekleştirilir.
Başvuruda bulunulan lokasyon ve yatırım bütçesine göre formlar uygun bayiliklere göre değerlendirilir. Uygun olmayan lokasyonlar olması durumunda en uygun tavsiye ve en yakın çevreden bayilik bulunması desteği sağlanır.
Franchise uzmanımız, başvuru yapan kişilere bilgilendirme formu göndererek yatırım konusunda adımların atılması için yüz yüze görüşme sağlar.
İki taraf açısından gerekli şartlar uygun olması durumunda franchise sözleşmesi imzalanır.
Anlaşma ve sözleşme sonrasında franchise avantajlarındaki tüm destekler Neslim Güngen markası tarafından sağlanır.
Mimari proje desteği ile birlikte seçilen dükkân özel dizayn edilerek tadilat kurulum süreci başlanarak yönetilir.
Şube açılış öncesinde ise sosyal medya tanıtım desteği sağlanır.
